Varlığın sırları saklı, benden;
Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde arkasında dedi-kodu: Bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben.
Bir geldi mi derin ölüm uykusu,
Biter bu dünyanın dedi-kodusu. Ölenden bir haber bekler insanlar: Ne söylesin? Bilmez ki ne olduğunu!
Yel eser, umutlar savrulur gider;
Sensiz, bensiz kalır bağlar bahçeler; Altın gümüş nen varsa harcamaya bak! Ölür gidersin, düşmanın gelir yer.
Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz:
İki başımız var, bir tek bedenimiz. Ne kadar dönersem döneyim çevrende: Er geç baş başa verecek değil miyiz?
Dünyada akla değer veren yok madem,
Aklı az olanın parası çok madem, Getir şu şarabı, alsın aklımızı: Belki böyle beğenir bizi el alem! |
Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde:
Senden ayığız bu sarhoş halimizde. Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı: İnsaf be sultanım, kötülük hangimizde?
Bu dünyadan başka bir dünya yok, arama;
Senden benden başka düşünen yok, arama! Vaz geç ötelerden, yorma kendini: O var sandığın şey yok mu, o yok arama!
Şu serviyle süsen neden dillere destan?
Neden hep onlara benzetilir hür insan? Birinin on dili var, boşboğazlık etmez, Ötekinin yüz eli var el açmaz, ondan!
Benim halimden haber sorarsan,
Bir çift sözüm var sana, yürekten: Sevginle gireceğim toprağa, Sevginle çıkacağım topraktan.
Şu dünyada üç beş günlük ömrün var,
Nedir bu dükkanlar, bu konaklar? Ev mi dayanır, bu sel yatağına? Bu rüzgarlı yerde mum mu yanar? |
Ömer Hayyam 'ın rubaileriyle bir şekilde karşılaşmışsınızdır. Ne kadar rubaisi olduğu bir muamma fakat kendisine atfedilen rubaisi yüzlercedir. Hangi rubaisinin kendisine ait, hangisinin değil tartışmaları uzun zamandan beri süre gelmektedir. Dinsiz mi, dindar mı olduğu da bu tartışmalarda hüküm sürmektedir. Gazali'yle olan muhabbetine geçmeden önce rubailerindeki ince ayrıntıya dikkat etmenizi istiyorum. Rubaileri a+a+b+a uyak düzeninde olan Hayyam'ın kesinlikle olmayan rubailerinden bir örnek vermek istiyorum. "Irmaklarından şaraplar akacak diyorsun Cennet-i âla meyhane midir? Her mü'mine iki huri diyorsun Cennet-i âla kerhane midir?" Yukarıda gördüğünüz bu dörtlük kesinlikle O'na ait değildir. Çünkü a+b+a+b uyak düzeninde yazılmıştır ve Ömer Hayyam'ın rubailerindeki uyak düzeniyle uzaktan-yakından alakası yoktur. Ömer Hayyam Dünya'nın hareketli olduğunu söylediği için dinsiz sayılmıştır. Galile meselesi gibi o da Dünya'nın kendi eks
Yorumlar