Selim Çayır

Temmuz 2015 sonunda hayatımıza giren windows 10'a geçişler günden güne artıyor. Windows'un bu işletim sistemiyle rekora koştuğunu da biliyoruz :) Windows 10'da da diğer işletim sistemlerindeki gibi "alışma dönemi" yani adaptasyon biraz zaman alıyor. Xp'den bu yana gelen işletim sistemlerine geçişlerini hep erteledim. Mâlum sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer... Geçtiğimiz günlerde geçiş yaptığım windows 10'da(diğer işletim sistemlerinde olduğu gibi) masaüstü simgelerini değiştirmek için yırtındım. Nasıl yapıldığını bulduğum anda sizlerle paylaşmak istedim, umarım işinize yarar :) Windows 10 Masaüstü Özelleştirme Bu Windows 10'da karşımıza Masaüstü Simge Ayarları olarak çıkıyor. Bilgisayar, Geri Dönüşüm Kutusu, Kullanıcı Dosyaları, Denetim Masası ve Ağ bağlantısı'nın masaüstünde görünüp görünmeyeceğini aşağıdaki ayarlamaları yaparak sağlayabilirsiniz. Windows 10 ile hayatımıza tekrar giriş yapan Başlat 'a tıklıyoruz. Ar

"Vay anasını" dedirtecek ilginç bilgilerin bulunduğu bu yazımı yazarken inanın ben de çok şaşırdım. Gevelemeyip bunları sizlerle paylaşmak istiyorum. Kaju meyvesi ve sapı :) Kaju olarak bildiğimiz çerez aslında kaju meyvesinin sapıdır. Ananas aslında meyve değildir, tarlada yetişir. Su aygırının sütünün rengi pembedir. Mavi balinanın atardamarlarında bir insan rahatlıkla yüzebilir, o kadar büyüktür :) Kuzey Kore ve Finlandiya'yı ayıran tek ülke Rusya'dır. Plüton keşfedildiği tarihten itibaren bir kez dahi Güneş etrafında dönmemiştir. Bu yüzden gezen sınıfına dahil edilmemiştir. Bal güneş görmediği sürece asla bozulmaz.(Kuran-ı Kerim'de de adı geçen bu besin kaynağından böyle bir bilgi pek şaşırtmadı...) Mario blogları kafasıyla değil, eliyle kırar :) 19. Yüzyılda yaşayan insanların toplamı geçtiğimiz 2 dakikada çekilen fotoğraflar kadar fotoğraf çekilmemiştir. Gökyüzündeki yıldız sayısı, dünya üzerindeki tüm plajlardaki kum tanelerinden fazladır.

Öncelikle şunu belirtmekle başlamak istiyorum, insan gözü analog bir yapıdır ve dijital bir terim olan piksel boyutuyla ölçülmesi tam olarak mümkün değildir.Beyindeki görme merkezi gözlerden gelen ışık bilgisini aynen bir film perdesi gibi algılayamaz. Beyin gelen ışık bilgisini yorumlayarak görüntü oluşturur. Bu görüntü gözden beyne giden sinir hücrelerinin yani nöronların hızına bağlı olarak sürekli yenilenir.(İnternet üzerinde yapmış olduğum aramayla 576+ megapiksel değerine yakın olduğunu öğrendim) Örneğin bunu FPS(frame per second) değeri olarak göz önüne alırsak, bir video filmindeki 30FPS değeri gözümüzün görüntüyü tümüyle akıcı olarak görmesi için yeterlidir. Fakat bu olay, insan gözünün 30FPS olduğu anlamına gelmez. İnsan gözünün de belli bir eşik değeri vardır ve o değerden daha hızlı geçen bir cisme baktığında onun hareketini yakalayamaz ve hiçbirşey geçmemiş gibi görür. Günümüzde kullanılan yüksek çekim hızına sahip kameralar kullanılarak bir merminin hareketi mil

"Kısaca Türk" olarak tanımladığım bu yazımda, bizlerin geleneksel olay ve olaylara yaklaşımlarına yer vermek istiyorum. Sıkılmadan okuyacağınız bu yazıda ara ara atacağınız kahkahalardan dolayı özür dilerim :) Her buzdolabının yumurtalık bölümünde bulunan yarım limon.(Misafirliğe gittiğimde buzdolabı açma alışkanlığım yoktur, fakat bizim evdeki buzdolabında muhakkak bulunuyor. Sizin de bulunduğuna eminim :) Yolda yürüyen arkadaşımızın üstüne araba sürmek... Pek komik bir tarafı olmasa da, Türk işi işte... Islak mendili sırasıyla, yüz, el, kollar, ayakkabı için kullanırız. Misafirlikden dönmek için kalktığımızda, kapı önünde misafir bulunduğumuz sürenin iki, belki üç katı bulunuruz. Özellikle Çengel Bulmacada adam kadın bizim için farketmez. Bıyık, sakal, gözlük, ben veya diş çürütme işi biz Türklerin :) Şampuanımızın içinde çok az kaldığında su doldurarak, içerisinde kalan gıdım şampuanı uzun süre kullanırız. Türk anneleri için geleneksel bildiğimiz sorulardan, ka

RAM ve ROM’un ortak alanı, ikisinin de bellek olmasıdır. RAM(Random Access Memory) Rastgele Erişimli Bellek anlamına gelmektedir. ROM(Read Only Memory) Sadece Okunabilir Bellek anlamına gelmektedir. İkisi de bellektir, fakat farklı amaçlara hizmet ederler. ROM’lar da RAM’ler de her bilgisayarda muhakkak bulunur. ROM’lar zaman içerisinde gelişim göstermiş ve sadece okunabilir bu bellek tipi EEPROM dediğimiz Elektrik ile silinebilir, tekrar yazılabilir hale gelmiştir. Sistemimizin BIOS’unun yapımında da bu EEPROM’lar kullanılıyor. RAM’lerdeki bilgiler bilgisayar kapatıldığında gider. Ram’in temel kullanımındaki amaç, o an için çalışan programlara daha hızlı erişim sağlamak, programların daha hızlı çalışması için harddiskten gerekli bilgileri çekmektir. ROM’lardaki bilgiler ise bilgisayar kapanıp açılmasıyla gidecek bilgiler değildir.ROM’lar hız konusunda RAM’lerden daha yavaş imal edilmişlerdir(Yüksek hıza gerek duyulacak bir parça olmadığı için). Ramler’de en önemli niteli

21 Ağustos’ta gösterime girecek olan Pixels adlı film ilgimi çekti. Gelişmiş hayal gücüyle, çocukluğunu yaşayan birisinin elleriyle yoğrulduğu belli oluyor Filmin Konusu Aksiyon-Komedi bazında sağlam bir kitleye hitap edeceğini düşündüğüm filmde, uzak galaksilerde yaşayan uzaylılar, dünyadan gönderilen klasik video oyunu yayınlarını, kendilerine karşı savaş ilan edildiği şeklinde yanlış anlayarak, Dünya’ya karşı savaş açarlar. İşin ilginç yanı ise atari oyunlarını da saldırılarına model olarak kullanmaları Başkan Will Cooper(Kevin James) çocukluk arkadaşı olan, 80’lerin video oyun şampiyonlarından Sam Brenner’ı (Adam Sandler), yardıma çağırmak zorunda kalır. Evlere sinema sistemi kuran Sam Brenner, eski oyun uzmanlarından kurulan bir takımı yönetmekle görevlendirilir. Takımın görevi, Dünya’yı uzaylıların istilasından kurtarmaktır. (Adam Sandler’in olduğu filmin konusu pek önemli değil aslında :)) Takıma, uzaylılara karşı benzersiz silahlar sağlayanTeğmen Violet Van

Cevahir ve Ulvi repliklerini Geniş Aile dizisinden aşina olmayan yoktur sanırım. Sırf bu ikilinin replikleri için tüm bölümünü izlediğim Geniş Aile dizisi bitmesine rağmen,09 Ekim 2015‘de vizyona girecek olan sinema filminin fragmanı dikkatimi çekti. Reklam niteliği taşıyan bir yazı değildir, sadece tavsiyedir. Geniş Aile: Yapıştır! Konusu Cevahir’in babaannesi hastalanıyor ve tedavisi için ciddi bir meblağ gerekiyor. Cevahir çevresinden bu parayı temin etmeye çalışırken eline bir define haritası geçiyor. Bu esnada Koyu Bilal de o haritanın bir yarısına sahip oluyor. Haritada çizili olan Ayvalık’a doğru yola çıkan kahramanlarımızın yol boyunca başına gelenlerin anlatıldığı film gerçekten izlemeye değer duruyor. Filmin fragmanında da yer alan “Cevahir’in Ulvi’ye yakıştırmaları” diye nitelendirdiğim replikler gerçekten kalitesi yüksek espriler içeriyor. “Cenazeye çeyrek altın takan Ulvi”, “Hava Alanına hava almaya giden Ulvi” gibi… Fragmanını izlemek isteyenler, buyursun :